Her Terör Saldırısı Sonrası Gelen Fiks Soru: "HDP'ye Oy Verenler Şimdi Ne Düşünüyorlar?"

Her Terör Saldırısı Sonrası Gelen Fiks Soru: "HDP'ye Oy Verenler Şimdi Ne Düşünüyorlar?"

Bu haftaki bahanem: "Sadece kadına bakmıştım, ona oy verdiğimi sanıyordum".

Bu haftaki bahanem: "Sadece kadına bakmıştım, ona oy verdiğimi sanıyordum".

Her saldırı ertesinde kabaran duygular + AKP algı mühendisliğiyle hortlayan bir soru bu. Hem de faili kim olursa olsun (IŞİD Kürtlere saldırdığı vakit dahi, uzun bir süre PKK ve HDP konuşulmuştu).

"HDP'ye oy verenler, olanlardan sorumlulardır" düşüncesinin ima ettiği 2 ayrı şey var:

 

1) "Bu saldırılara siz sebep oldunuz, nedensel olarak sorumlusunuz"

HDP ilk defa meclise girmiş değil. İstihbaratın, ordunun başına geçmiş değil. Büyük bir maddi gelir elde etmediler. Dolayısıyla vekil sayısı 40'tan 80'e çıkınca, nasıl bir mekanizmayla PKK'nın terör kabiliyeti ve isteği arttı?

"Ne güzel milleti kandırdık, şimdi biraz da bomba patlatalım ki yıllardır çalışıp kazandığım her şeyi bir anda çöpe atayım, bakarsın TC'nin boşluğuna gelir, özerklik verirler" mi dediler?

Dünya'da şunun bir örneği daha var mı? Mesela referandumdan galip çıkan, ertesi gün gidip meclise tankla giriyor mu istediği başkanlığı almak için? Seçimde başarılı olur olmaz teröre yüklenen kaç ayrılıkçı grup vardır?
 

2) "Terörle organik bağı bulunanlara destek verdiniz, ahlaken sorumlusunuz"

Bu tepki, ancak HDP'ye oy vermeyi savunan akılcı argümanları yok saymakla mümkün. Zaten o yüzden sıkça straw man dövüyorlar: viskisini yudumlayan tuzukurular, romantik Cihangir solcuları, sevgi kelebekleri veya potansiyel canlı bomba olacaklar...

Halbuki bir çok kişi Selo'nun samimiyetine, PKK'nın barışçıllığına dayanmadı. PKK geçen sene de ahlaki terazilerimizde aynı noktadaydı: "İlk 30 sene ben de destekledim ama sonra bıraktım" diyen var mı? 

Bu kesim PKK'yı AKP'den daha az kötü bulmuyor. Gücü fazla olduğu için hayatımıza negatif etkisi de fazla olan AKP'yi biraz olsun sınırlamak için HDP'yi destekliyor. AKP'nin kaybettiği güç, HDP dahil hiçbir muhalefet partisini etkinleştirmeye yetmeyeceği için de lesser of two evils muhasebesi yapmaya gerek yok.

Burada muhalefetin kalanını, "Cemaatten medet ummak" gibi "Kürt hareketinden medet ummak"la eleştirmek mümkün. Ama bu ezilen adamı "fazla ezik olmakla" suçlamak gibi. Zaten Türkiye'de solun tabanı az, liberalizmin tabanı hiç yok, üstüne AKP'nin aşırı gücü yüzünden örgütlü muhalefet alanı azalmış. Dolayısıyla kalan örgütlü muhalefetlere destek olarak kendi alanını yaratmak, baskıya rağmen sıfırdan kendi alanını yaratmaktan daha gerçekçi.

Ek olarak, sivil Kürtlerin elini güçlendirme ihtimali yüzünden oy verdi insanlar. Bir geçiş dönemi yaşansın, fanatikler ve militanlar izole olsunlar diye umdular. Bu kısım gerçekleşmedi. Detaylarını bilmiyorum, dışardan yüzeysel olarak bakınca gördüğüm, Selo'nun ya inançları doğrultusunda, ya liderlik yetersizliğinden ötürü, ya da stratejik hesap bilmezliği sonucu, kendi takımını terörden ayıramadığı.

Barış beklentisi olanlara (bir kaç ay önce tüm AKP'liler gibi) naif denebilir ama buradan terörden sorumlu tutmaya götürecek bir düşünce zinciri yok.

(Selo-HDP-PKK-KCK-TAK farklarını ve bağlarını  iyi bilmediğimden, burada bunları bir tutarak yazdım. Dediklerim bu şart altında geçerlilerse, farklı oldukları durumlarda hayli hayli geçerli olmalılar)

***

Bazen günah keçisi aramak gerekiyor. Bazense bu arayış, kendini ahlaken üstün hissetmenin verdiği sarhoşlukla yanlış hedeflere kayıyor. O sarhoşlukla hiçbir fikir zincirini sonuna kadar takip etmiyoruz, kendi düşüncelerimizi kendimize bile açıklamaya zahmet etmiyoruz. 

 

Ermeni Soykırımı Hakkında Tarihle Alakasız Düşünceler

Ermeni Soykırımı Hakkında Tarihle Alakasız Düşünceler

2016 Turizm Krizine Su Vermeyen İtfaiye Hortumları Nereye Seyahat Etmeli?

2016 Turizm Krizine Su Vermeyen İtfaiye Hortumları Nereye Seyahat Etmeli?