Türkiye'ye karşı Birleşmiş Milletler ve 140 cüceler

Türkiye'ye karşı Birleşmiş Milletler ve 140 cüceler

Papua Yeni Gine cumhurbaşkanı BM genel kuruluna sesleniyor. Kendi bile gelmemiş. Beterin beteri var

Papua Yeni Gine cumhurbaşkanı BM genel kuruluna sesleniyor. Kendi bile gelmemiş. Beterin beteri var

Biliyorsunuz Türkiye ikinci kez aday olduğu BM Güvenlik Kurulu geçici üyeliğini kazanamadı. Kazandırılmadı. 140 ülkenin Erdoğan'ı kandırmasını kendi ağzından kendi güzel Türkçesiyle dinleyelim:

Bize söz verenlerin, 140 ülke söz verdiği halde, 140 ülkenin nasıl manevra yaptığını görmek, çok açık net bir şeylerin nasıl döndüğünü ortaya koydu. Ki ondan sonra da tabii İspanya’nın seçilmiş olmasından herhangi bir üzüntümüz falan yok ama İspanyol Dışişleri Bakanı’na sarılanlar bizi tabii bayağı ilgilendiriyordu. Çünkü onlarla farklı bazı birlikteliklerimiz vardı.
— Recep Tayyip Erdogan

Bazı birlikteliklerimizin, bazı yaşanmışlıklarımızın olduğu ülkelerin bu ihanetlerinin iç yüzünü ses kayıtları yardımıyla açıklamıştık. Şimdi ise yeni çıkan kayıtlar ve sızdırılan fotoğraflar eşliğinde olayları yeniden ve daha isabetli biçimde canlandırıyoruz:

(it was a dark and stormy night)

Kamerun: Abi niye geldik gecenin bu saatinde buraya?

İngiltere: Çok değisik bir yere götürüyorum seni, az sabret.

Kamerun: Yarın büyük gün, hoca oylama öncesi gece seks yok demisti.

İngiltere: Öyle degil. Gerçi birileri sikilecek ama..neyse şunu bağla önce gözüne.

Kamerun: Lan bu işin sonu böbrek.avi!

İngiltere: Yok, güven bana. Üzerinde güven bitmeyen imparatorluğum ben.

(Terkedilmiş bir binaya girerler. Loş koridorlar boyunca yürürken artan sesler, eski balo salonuna ciktiklarinda ayyuka cikmistir. Kamerun göz bağını açar)

Kamerun: Ulan bu ne, tüm Birleşmiş Milletler burada.

İngiltere: Neredeyse tümü. Burasi dünyanın kaderinin çizildiği yer, diğeri tiyatro. Mecazi değil, bildiğin tiyatro. Delegelerin dublörleri gider oraya. Bizim ordaki "dışişleri bakanı" beleş yemek + yol parasına güzel sanatlar stajını yapıyor. 

Kamerun: Vay anasını! Gerçi iyiymiş, bizim hakiki bakana yemek bile vermiyor devlet.

İngiltere: ahah, ilahi Kamerun, o dünya kupasından beri hep sempatik bulmuşumdur seni. Artık dostluğumuzu pekiştirmenin vakti geldi.

(Salona bakan ve içinde pis işlerin döndüğü her halinden belli olan odaya girerler...)

BM Genel Kurulu daimi üyeleri, örgüte dahil olmak isteyen genç adayları süzüyorlar

BM Genel Kurulu daimi üyeleri, örgüte dahil olmak isteyen genç adayları süzüyorlar

ABD: ooo, aramıza hoşgeldin genç.

(ABD kadehini çınlatıp milleti susturmayı dener. Ama kadeh hala kan ve viski karışımıyla dolu olduğundan pek çınlamayınca önce bir zılgıt çeker, sonra da Kamerun'u yanına çeker) 

Arkadaşlar, biliyorsunuz Kamerun geçenlerde maden işletmelerini Arjantin'e verdi, İtalya 90'da yaptıkları hadsizliğin karşılığı olarak, hepimiz de sakalımızı aldık. Son yıllardaki istikrarli yalakalığından ötürü, Birleşik Milletler daimi üyeleri olarak, kendilerini aramıza resmen kabul ediyoruz. 

(alkışlar eşliğinde balo salonuna çıkarlar)

Kamerun: Arkadaşlar, üyeliğimizi almışık, herkeşe benden çay.

Arjantin: Ben istemem!

ABD: Gençler tatsızlığa gerek yok. Bugün kutlu bir gün.

İspanya: Doğru. Darısı Türkiye'nin başına....

(kahkaha tufani)

ABD: hahha..ahah...ay tamam. Arkadaşlar şaka bir yana, Türkiye'nin Güvenlik Konseyi adaylığı konusu için burdayız. Kabul edenler?

....

Çin: Kimse kabul etmezse şüpheli gözükür. Azerbaycan hadi.

Azerbaycan: Yahu niye hep ben? Adamlar beni dostu saniyor, her gece arayıp, "alemlara akak mı kanka, gazinoya sözde nefis bir ermeni gelmiş, tek millet iki devlet beraber kayarız" diye kafamın etini yiyorlar.

Kanada: Yalnız o ermeni meselesi dogru hafız.

Fransa: Evet, inkar edenle bozuşuruz, hatun sözde değil özde nefis.

Kim Kardashian'a olan sözde benzerliği sayesinde BM gazinosunda şimdilik iyi iş yapan bir kezban

Kim Kardashian'a olan sözde benzerliği sayesinde BM gazinosunda şimdilik iyi iş yapan bir kezban

Azerbaycan: Tamam da, bari Kuzey Kıbrıs filan Türkiye'yi desteklermiş gibi gözüksün bu sefer de.

Yunanistan: Kuzey Kıbrıs kim olm? Tanıyan var mı arkadaşlar?

....

Azerbaycan: Pardon, ben de pek iyi tanımıyorum zaten. İyi neyse, destekleriz yine.

ABD: Güzel. Başkası da desteklemediğine göre oyla..

İran: Ben de destekliyorum! Kıllık değil mi, desteklerim.

ABD: Lan sen nerden çıktın, kim aldı bunu içeri?

Rusya: Ben aldım, ne var. Sen Porto Riko'yu, Kosta Rika'yı bilmemneyi getirirken iyiydi ama.

ABD: Olm tatil beldesi onlar, senle devremülk girelim diye getirdim. Küba'nın körfezleri domuz pisliği doldu, oralarda yüzeriz diye. İran'la bir mi lan?

Rusya: Valla bi arkadaşa bakıp çıkıcam dedi, sonra arkadaş olduk, cıkmadı. Nolur sokağa salmayalım, ben bakarım ona, beraber çok mutlu oluruz.

Hindistan: Giren çıkan bana farketmez hacı, kimseyle derdim yok, Türkiye de gelsin, namaste.

Pakistan (mırıldanarak): Kimseyle derdi yokmuş..Gorecegiz

Pakistan Hindistan ilişkileri

Pakistan Hindistan ilişkileri

İsveç: Arkadaşların dediğine katılıyorum, Türk erkekleri çok esmer, çok yakışıklılar, rakı kebap çok güz..

Almanya: Yine mi benim gizli günlüklerimi okudun?

Norveç: Lan bana niye bağırıyon Helga abazasi!

Almanya: Pardon, karıştırdım bir an, hepiniz böyle sarı sarı...

Norvec: Hala nasıl karışır aklım almıyor! Fakir, tembel, kısa boylu, çirkin olanlar İsveçli, diğerleri biziz. Finlandiyalılar zaten bildiğin fok balığı. Nesi karışıyor hala? 

Finlandiya: MMmmaaaoo00h!!

Fin mucizesi: Liseyi bitirince arkadaşları gibi o da 4 dil konuşup, senede en az 90 bin dolar kazandıracak bir işe girecek

Fin mucizesi: Liseyi bitirince arkadaşları gibi o da 4 dil konuşup, senede en az 90 bin dolar kazandıracak bir işe girecek

Norveç (Finlandiyaya dogru): Korkma canim, o japonlardan korurum ben seni

Japonya: Oğlum biz çoktan Finleri avlayıp yedik. Ne olur olmaz diye Finlileri ve Finlandiyalıları, alt kimlik üst kimlik ne varsa onları da yedik. Tatlarını beğenmeyince zaman makinasi icat edip geri döndük, şahitlerim var.

Kore: Watanabe bey, ne yapıyorsunuz?

Japonya: Ne yaptığımı söyleyeyim çakma dağ Japonu seni. Türkiye lehine oy veriyorum. Suşi suşi nereye kadar, kalkan lazım, deniz levreği lazım.

İsrail: Arkadaşlar bi dakka...

Avustralya: Valla gençler, zamanında biz Türkiye ile papaz olmustuk bilenler bilir. Sene 1915, siz sıcacık siperlerinizde otururken, kahraman dedelerimiz taaa dünyanın ote yanından bir tahta at içinde geldiler...

Anzaklar buna benzer binlerce dev atlıyla Truva kıyılarına çıkarma yaptılar ama Mustafa Kemal'in ordusundaki savaş fillerinden korkan atlar donup kalinca, cikartma aylar surecek bir siper savasina donustu.

Anzaklar buna benzer binlerce dev atlıyla Truva kıyılarına çıkarma yaptılar ama Mustafa Kemal'in ordusundaki savaş fillerinden korkan atlar donup kalinca, cikartma aylar surecek bir siper savasina donustu.

İngiltere (fısıltıyla İtalyaya): Aha basladı yine hikayeye. Bir tane hikayesi var zaten, onu da yalan yanlis anlatıp anlatıp durur. Sanki biz çağırmamış olsak geleceklermiş gibi.

Fransa (aynı anda fısıltıyla İtalyaya) : Tabii lan, biz Verdun'da 2.5 milyon kişi toplanıp tavla turnuvası yaptık, sıkılınca Almanlarla güreşe tutuştuk di mi, bi sendin savaşan.

İtalya: Aynı anda konuşmayın olm, bir bok anlamadım. Hem nedir bu tepeden bakmacılık, biz de o kadar faşizmi icat ettik, yine de hiç savaş kazanamadık, bazen cenabet oluyorrrr mmhhh AAAH. 

Avustralya (sesin geldiği yana dönerek): Birşey anlatıyoruz öküz, noluyor orda?

Vatikan: Sanırım muayyen günü, birazdan taraf değ..

İtalya: mmhhaa AAA.. TTTARAFFF DEGİSTİRİYORUM ULEEEN. Ben de Türkiyeyi destekliyorum artık.

İngiltere: Haydaa! Tamam her ay oluyor anladık da bugünü mü buldun?

İsrail: Arkadaslar boku çıktı...

Venezuella: Ben dünya barışından yanayım, bence barış savaştan daha iyi, yarışmacı arkadaşlara ve Türkiyeye başarılar dilerim.

Brezilya: Türkiyeye koyiim sana birsey olmasın yavrum.

İsrail: Arkadaşlar bi dakka...


(konusmalar devam eder)
 


ABD: Kesin lan! Çıt çıkmayacak burada. İsrail bişey diyecekmiş...

İsrail: Sağol rex (cebinden bir çikolatalı kurabiye çıkarıp verir). Efenim simdi bildiginiz uzere Türkiye tam bir manyak. Öyle 3-4 ülke şakayla karışık veya inat uğruna adaylıklarına oy verirse, bunlar gaza gelip kendini dünya lideri sanarak bizi ele geçirmeye çalışabilirler. Bildiğiniz gibi Türkiye'nin stratejisi çok derin, İsrail'i tamamen içine alabilir, hatta aynı anda Arapları da.

(toplu halde hak verme sesleri)

Bence kimse oy vermesin. Azerbaycan doğru söyledi, dost most sanıp yılışıyorlar hemen, sonra diplomasi doğası gereği yedikleri ilk kazıkta arabeske bağlıyorlar. 

Avusturya: Yahudi haklı beyler. Geçen genel kurulda Bulgaristan bunlara yüz vermeyince Türk delegesinin konusması tamamen isyanqar26 nın sarki sözlerinden oluşmuştu. Herkes fenalık geçirdi.

ABD: Öyleyse karar birliğine vardık, 140'ımız birden bu üyeliğe karşı çıkacak. İtirazi olan?

Finlandiya: mooooaaahheha!!!

ABD: Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Hadi geçmiş olsun.

Çok cahilsiniz, keşke ekonomi öğrenseniz: Gayri Safi bilmemneler

Çok cahilsiniz, keşke ekonomi öğrenseniz: Gayri Safi bilmemneler

Denize düşşeler Hemingway'i mi kurtarırsın, Tolstoy'u mu?

Denize düşşeler Hemingway'i mi kurtarırsın, Tolstoy'u mu?