İki İneğiniz Var

İki İneğiniz Var

Bugün öğrendim ki, “iki ineğiniz var” ile başlayan hicivlerin kökeni 1930’lara gidiyormuş. 1944’te yayılmış klasik Amerikan versiyonu şöyle:

  • Sosyalizm: İki ineğiniz var. Devlet birini alıp komşunuza verir.

  • Kapitalizm: İki ineğiniz var. Birini satıp boğa alır, sonra sürü yetiştirirsiniz.

  • Komünizm: İki ineğiniz var. Devlet ikisini de alır, size biraz süt verir.

  • Faşizm: İki ineğiniz var. Devlet ikisini de alır, sonra size süt satar.

  • Nazizm: İki ineğiniz var. Devlet ikisini de alır ve sizi vurur.


***

Bu örneklerde süt gelir, inek sermaye. Klasik tanıma göre, sermaye dediğin şeyin özellikleri:

  1. Üretimi arttırır

  2. Kullandıkça azalmaz

  3. İşgücüyle arttırılabilir


İnek mesela, sütü ve kaloriyi arttırıyor, sağdıkça tükenmiyor ve sürüyü çoğaltabiliyorsun. Fakat günlük hayatta biz klasik liberalizm terimlerini, Marksist terminolojiyi ve başka şeyleri çorba ettiğimizden, sermaye şu anlamlara gelebiliyor:

  1. Birikim (doğal kaynaklar)

  2. Üretim araçları (mandıra)

  3. finansal kapital (inekleri, mandırayı, araziyi satın alacak para)

Tanımlara çok kafayı takmamak lazım. Önemli olan, ineği kesip yemenin, sürekli süt almaktan genelde daha kötü olduğu.

***

Gerçi artık yukardaki espriler pek işlemiyor çünkü 2. Dünya Savaşı biteli tam 75 sene olmuş. İki nesilden fazla yani. Bir olayın üstünden 75 ile 750 sene geçmiş olmasının çok bir farkı yok. İnsan olaylarla organik bağını kaybedince her şey birer efsaneye dönüşüyor ve efsanelerin yaşı olmaz.

Üstelik bizim gibi ülkeler en az bir nesildir tamamen serbest piyasa kapitalizmi içindeler. Bu durumda “kapitalizm, inek alıp satarak zengin olmaktır” deyince kimse yemiyor. Ucuz uçak biletleri, vizesiz seyahatler, IKEAlar, Uberler ile yetişen biri için bu imkanlar zaten bir -izm meselesi değil, normal hayat gibi gelecektir, kanıksanacaktır. Ancak işini kaybedince veya garip bir finansal kriz olunca kapitalizm suçlanır. Dolayısıyla bizim çağımız için şu tanım daha uygun:

İki ineğiniz var, şirketinize üç inek satarsınız. Şirket bu parayı, akrabanızın çalıştığı bankadan aldığınız krediyle karşılar. Swap işlemi sonrası 4 ineği geri alır, ve sanki 5 inek varmış gibi bir vergi muafiyeti sahibi olursunuz. 6 ineğin süt haklarını Panamalı bir aracı yoluyla Cayman adalarındaki gizli bir şirketinize satar, o şirkette sizin halka açık şirketinize 7 inek hakkını geri satar. Yıllık raporda şirketin 8 inek + opsiyon sahibi olduğu açıklanır. İneklerden biri karşılığında Başkanı satın alırsınız, böylece sahip olduğunuz inek sayısı değişmez ve hiçbir şey ortaya çıkmaz.

***

Ama feodalizmi, Nazizmi ve hatta yeni kapitalizmi boşverip, biraz daha güncel sorunlara bakalım:

  • Çevrecilik: İki ineğiniz var. Beraber geniş çayırlarda dolanır, Alplerde hiking yapar, kinoa yersiniz. Tek kötü yanı, osurukları küresel ısınmaya sebep olduğu için devlete karbon vergisi ödemektir.

  • Transhumanizm: İki ineğiniz var. Sürekli yağmur yağan, karanlık bir dünyada, iğrenç bir yeraltı deposunda, yara ve çürük içindedirler. Ama beyinlerine bağlı bir kabloyla 24 saat sanal gerçeklikte Alplerde dolanırlar, Milka cennetinde yaşarlar. Onlardan süt yerine enerji elde edip, kendi simülasyonunuzu beslersiniz.

  • Yapay Zekacılık: İki ineğiniz var. Yapay Zeka ile yönetilen hükümet Matrix senaryosunu aptalca bulur. Sizi de aptalca bulur. Biraz düşündükten sonra ineklerinizi alır, atomlarına ayırıp onlardan ataş yapar.

  • Yeni Patriyarka: Tek bir ineğiniz var, çünkü kadın olduğunuz için ve diğer inek aslen bir boğa olduğu için o sizin sahibinizdir. Ama bardağın dolu tarafına bakın: Kapınızı açıyor siz geçerken, sigara yakacaksanız çakmak tutuyor, eve ot getiriyor. Çayırların en alfa boğası.

  • Dördüncü Dalga Feminizm: İki ineğiniz yok. Çünkü ineklere “sahip olmak” patriyarkanın bir mirasıdır. Cinsiyeti belli olmayan ve asla olmayacak iki inekle beraber yaşarsınız. İneklerle göz teması kurmadan önce yazılı izinlerini almanız gerekir.

  • Politik Doğruculuk: İki ineğiniz olmadığı gibi, inek diye bir sınıflandırma da çok incitici, türcü. Ancak inekler birbirlerine “inek” diyebilir, sizi severlerse size de “inek” diyebilirler. Sizse en fazla “i kelimesi” diyebilirsiniz ama onu da demeyin. Atalarınızın yapmış olduğu eziyet yüzünden, bugünkü i-kelimelerine tazminat öder, üniversitelerde önceliği onlara verirsiniz.

  • Terörizm: İki gerçek ineğiniz var. 72 hayali bakire inek karşılığında, ikisini de pazara yollayıp patlatırsınız.

  • Anti Semitizm: İki ineğiniz olduğunu sanıyorsunuz ama aslen tüm inekleri Yahudiler kontrol ediyor. Sizi de Yahudiler kontrol ediyor. Yahudileri de Yahudiler kontrol ediyor. Nasıl bir bela bu Allahım? 11 Eylül inek katliamında, hiçbir Yahudinin ahırlara gitmediğini biliyor muydunuz?

  • Fake News: 10 milyon ineğiniz var. Hepsini Soros’tan aldınız, seçmen kütüklerine kaydettirip seçimleri çaldınız. İtiraz eden vatandaşları da tartaklayıp, afedersiniz üstlerine sütlerine dökmüşler.

  • Tek adamcılık: Kaç ineğiniz olduğu, hangi ihaleden gelecek kaz için hangi vakfa kaç tavuk bağışlamanız gerektiği, hepsi tek bir öküze bağlı.

  • Silivrizm: İnekler üşümesin, yukarda Maduro’dan bahsediyordum.

Sokratik Yöntem Hakkında

Sokratik Yöntem Hakkında

Dr Jekyll ve...

Dr Jekyll ve...