Kadir Mısıroğlu Ölmeden Arkasından Konuşayım
Zamanımıza özgü alternatif gerçekler tuhaflığı ile, tüm zamanların klasiği olan "devletin istediği şekilde saçmalama"nın kesişimindeki bir üstad Kadir Mısıroğlu.
Neredeyse her ağzını açtığında yanlış şeyler söylediği için bir "best of"unu yapmak zor, uğraşmaya da değmez. Ama dün hastaneye kaldırıldığını öğrenince, zamanında beni biraz uğraştırmış bir videosu aklıma geldi, paylaşayım dedim. Sadece altı dakika içinde bir insan ne kadar ayrı konuda üfürebilir, rekor denemesi yapmış:
"Girit Yunan değildir"
"Girit Türk adası da değildir, binaenaleyh Girit bir ada değildir" diye devam etmeliydi, büyük bir fırsat kaçmış. Adada M.Ö. 1400'lerden kalma Yunanca yazı bulunmuş. 900 sene Roma/Bizans kontrolü, 150 senelik bir Arap arası, sonra tekrar yüzlerce sene Bizans. Osmanlı 17.yy'da geliyor ama Yunan Bağımsızlık Savaşı'na kadar Müslümanlar orada çoğunluk olmuyor. 35 yüzyıllık bu tarih orayı Yunan yapmaya yetmiyorsa, Çin dışında hiçbir yer aslında yeterince "oralı" değildir.
"Makedonya da Yunan değildir"
Tümevarım ile "Yunan" diye bir şeyin olmadığını kanıtlamaya gidiyor sanırım. İki Makedonya var, biri Yunanoğluyunan, diğerinde sonradan gelen Slavlar var. Kastettiğinin aksine Büyük İskender'in yaydığı kültür, Yunanla alakasız olan ayrı bir Makedon kültürü değildi. Helenleşmedeki "Helen" ne demek acaba?
"Velhasıl Yunan demek hırsız demektir, toprakları çalıntıdır. Bodrum'un ve Antalya'nın dibinde Yunan adaları var"
Demek buraya yol yapıyormuş. Elalemin kurup 1000 sene büyüttüğü başkentten televizyona çıkıyor, iki İstanbul yaşındaki Ege Rum dünyasının adalarını elinde tutamadı diye yakınıyor ve zerre özfarkındalık göstermeden başkasına "hırsız" diyor.
"Sözde kahraman İsmet İnönü aslen Ermenidir ve Kos Adası'nı Yunan'a vermiştir"
İnönü'nün Ermeniligine kanıt, yine üstad-ı muhteremin orijinal sallaması olan "İnönü'nün son sözleri, Ermeni alfabesiydi" iddiası. Öyle bir illet işte Ermenilik. Kurtuluş Savaşı'nı da yönetsen, Türkiye adında bir cumhuriyet de kursan, anan baban Kürt ve Türk de olsa, gün gelir ortaya çıkar. Karlofça sonrası toprak veren 2. Mustafa da Ermeni olmalı. Yoksa toprak vermez, gider elalemin toprağını alır, sonra onlara "hırsız" derdi.
"Yahudi de korkak ve menfaatçi demek, ama bu sıfatı Türkler aşağılamak için takmamışlar, tarihsel olayların bir sonucu olarak öyle yorumlanagelmiş"
Yani diyor ki biz ırkçı değiliz, tarihin kendisi ırkçı. Sanki Yahudinin korkaklığı keşfedilmeyi bekleyen bir doğa kanunu, yapacak bir şey yok. Onlar bile bunu kendi aralarında kabul ediyorlar aslında ama çok korkak oldukları için çıkıp söyleyemiyorlar. Gerçi menfaatçi oldukları için para verirsek belki itiraf ederler. Acaba bir Yahudi menfaati uğruna korkaklığını bırakıp cesur davranabilir mi? "Tanrı kaldıramayacağı kadar ağır taş yaratabilir mi"den daha zor.
"Turkey İngilizce'de hindi demek, çünkü bizim kabaran ruhumuzdan etkilenmişler"
İşin aslı ticaret yollarıyla alakalı. Amerika kıtasına has olan hindi, Türkiye'den ithal edilen bir baska kuş türü yüzünden Türkiye'nin adını alıyor. Fakat hayvanın Türkçe'deki ismi de Hindistan'dan geldigini ima ediyor. Portekizce'deyse "peru" deniliyor. Herkes uçmus gitmiş ama üstadın delüzyonu bambaşka. Kabaranmış...iyi ki çük manasına gelmiyoruz İngilizce'de.
"Yahudiler ve Rockefeller Vakfı, her sene milyar dolarlar harcayarak Türkiye'de doğum kontrolünü yayıyorlar. Ama Allah Türklerin genlerine emir verdi, nüfusumuz 70 milyona fırladı. İslam orduları için nüfus lazım."
Aynı Rockefeller geyiği ABD sağında da var. Zaten cahillikte limit sonsuza gittikçe, bu hilafetçilerin iddiaları da aşırı Hrıstiyanlarınkinden farksız oluyor. (Genlerimize gelen emir kısmına haksızlık etmeyeyim, orası bayağı orijinal.) Bu arada, birileri doğum kontrolü için ülkeye gerçekten her sene milyar dolarlar soksa keşke. O kadar parayı görünce zaten ilk bunun müdavimleri sıraya girer, hadım olmadan da çıkmazlar.
"ABD Türkiye'ye 150 milyon dolar yardım veriyor, oysa 2.5 milyonluk İsrail'e 12 milyar dolar yardım yapıyor. Amerikalıların sadece bayrağı var, para Yahudilerde. Ama Türk milleti buna son verecek."
Üstad, harikulade bir tarihçi olduğu için, en masum hatasında bile hata payı artı-eksi %400. İsrail 2.5 değil 8 milyon, yardım da 3 milyar dolar. İsrail'in o coğrafyada nüfusuna orantısız yardım alması şaşılacak bir şey olmadığı gibi, aslında o yardıma pek ihtiyaçları da yok, zira GSMH'lerinin %1'i ediyor. Asıl şaşılacak şey, buradaki ağlaklığın haddi hesabının olmaması. Milli gururun hindi gibi kabarıksa, 150 milyon doların az olmasından değil, o parayı kabul etmekten şikayet edersin. Ama hem parayı ister, hem gurur yapar. Hem işgal eder, hem hırsız der. Döner ister ama dönmesin ister.
***
Bu zevatın Yahudi takıntısının bence en acayip yanı şu: Yahudiler ABD dahil her yeri kontrol ediyorlar sözde, öyle dağınık biçimde de değil, birbirlerine bağlı acayip bir organizasyon var, sonsuz bir zeka ve acımasızlık sahibi, her hinliğin altından bunlar çıkıyor, en "büyük resim" bunların duvarına asılı...E peki bunları nasıl alt edeceğiz? İşsizler ordusuyla, vasıfsızlar seliyle alt edeceğiz. Nüfusumuzu arttırıp, onlara iman aşılayarak alt edeceğiz. Fesli Napolyon'un işgal planı bu.
Bilgisayar oyunlarında "rushing" diye bir kavram var. Bizimkisi oyuna 500 sene geriden başlayıp, köylü basıp, son teknoloji seviyesindeki rakibe rush yapmaya çalışıyor. Hadi hiç Starcraft oynamadın (nasıl "üstad" oluyorsun o zaman?) bak 4. sanayi devrimi eşiğine geldik, bu "İslam orduları" kafasıysa hala 1. devrimi, yani mekanizasyon devrimini aşamamış. Fare gibi üreyip ezilenlerin cesetleri üstünde yükselen bir zafer tablosu var.
Üstadım, sen ne bugün Batı'nın en iyi 1000 üniversitesinde iş bulursun, ne de 1000 sene öncesinin Bağdat'ındaki ilim merkezlerinde.