Eş Seçimi #3: "Stopping Problem"
Bu ufak seride, eş seçiminin önemli bir parçası olan “üreme stratejilerinden” bilerek bahsetmedim, üstünde çok yazılmış olduğu için. Belki sonradan eklerim. Şimdilik, ilişkilerde devletin rolünden, seçenek miktarının etkisinden, ilişkilerde anlam bulmaktan bahsettim. Bu noktada biraz daha matematiksel bir açıdan yaklaşacağım:
Diyelim bir ara uzun vade bağlanmak isteyenlerdensiniz ama önünüze ilk geleni de seçecek haliniz yok. Ne kadar bekleyeceksiniz?
%37. Doğru cevap %37.
Sekreter Problemi
Bu problem olasılık biliminde bir klasik. Bir sekreter pozisyonu için 100 adayla mülakat yapacaksınız ama işe alınıp alınmadıklarını, mülakat biter bitmez söylemeniz lazım. Yani herkesi mülakata alırsanız, sadece 100. adaya kalmış olursunuz. Kaçıncı adayda duracaksınız?
Optimum strateji, ilk 37 adayı incelerken bir seçim yapmamak, ondan sonra gelen ve öncekilerden iyi olan ilk adayı anında işe almak.
***
Konumuza uyarlayalım: Yaşayabileceğiniz maksimum ilişki sayısını düşünün. Yaşayacağınız değil, teorik olarak yaşayabileceğiniz en fazlasını. Atıyorum, 100 olsun. İlk 37 ilişki, keşif dönemi. 37'den sonra ise, o ana kadar gördüğünüz seçeneklerden daha iyi olan ilk seçeneğe atlayın.
Elbette bu kusursuz bir plan değil. Belki en iyi seçenek 20.'si idi, o zaman onu çoktan kaçırdınız. Veya 40. seçenek, ilk 37'sinden iyi olduğu için seçilecek, ama 62.'si hepsinden iyiydi, onu da kaçıracaksınız, geçmiş olsun.
Yine de en iyi strateji bu. Grup ne kadar büyük olursa olsun (10, 100 veya 100 milyon, farketmez) bu stratejiyle, grup içindeki en uygun adayı seçme ihtimaliniz %37. Evet hem optimum serbest keşif eşiği 37, hem de bu eşikle optimum adayı bulma şansınız %37. Matematiğin bir cilvesi işte.
***
Bunu ilişki sayısına değil de, ilişki süresine bağlı olarak da yapabilirsiniz. Kadınlar için belki bu daha uygun olur, hamilelik sınırını düşününce. Diyelim 35'ine kadar son kararını vermiş olmak istiyorsun, çünkü en geç 37'de doğum yapacaksın. görece dolu ilişkilere 20'sinde başlasan, 15 senen var. ilk 5 sene serbest takıl, 25'inden sonraysa arama modu. O ana kadar tanıdığın erkeklerden daha iyisini bulduğun anda aramayı durdur.
Tabii gerçekte durum bu kadar basit değil. Yani ilişkinin diğer boyutlarını geçtim, sırf matematiksel kısmı da bu kadar basit değil. Bir kere, sekreter probleminin aksine, burada pas geçtiklerinin bir kısmına, sonradan geri dönebilirsin. Bu %37 limitini arttırıyor.
Öte yandan, her pas geçişinin bir fırsat maliyeti var (opportunity cost). Yani %90 uyumlu bir eşle bugün başlayacağın bir birliktelik, 5 sene sonra karşılacağın ve %95 uyumlu olacak bir eşten daha değerli olabilir. Çünkü o arada ortak tecrübe biriktirip, fedakarlıklar yapıp, bağlanacaksın. Bu da %37 limitini aşağıya çeken bir etki.
Kadınlara has versiyonunda, ek bir etken de, adayların zamanla daha cazip hale gelmesi. 20 yaşında takılacağın erkekler daha işini gücünü oturtamamış tipler olur, 30'undayken takılacaklarınsa farklı. Erkekte istikrar ve statü ortalama olarak daha mühim olduğundan, kadın için optimum adayların büyük kısmı sonradan ortaya çıkacak.
***
Her halükarda, bunları yarı-ciddi yazdığımı anlamışsınızdır. İlginç bir fikir ama hayatın binbir farklı halini ve şartını düşününce, o basit matematik formülleri anında karmaşıklaşıyor. Varacağım nokta şu: Göz göre göre aptalca seçimler yapmayın, fazla erken davranmayın elbette ama hayatı ve seçimlerinizi çok da ciddiye almayın. Bir şekilde farklı seviyelerdeki akıntılara kapılıp gidiyoruz hepimiz. Yolumuz biraz değişince de kendimizi o nehirlerin hakimi, barajların mühendisi sanıyoruz. Rahat olun, kontrolünde olduğumuzu sandığımız çoğu şeyin kontrolünde değiliz.
Haydi rastgele.