Aşağı yukarı iki haftalık bir rota
All in Seyahat
Bir cenazenin düşündürdükleri. Bir Noel kutlaması. Bir yılbaşı kutlanamaması...
Bazen gideceğim yerler hakkında bilerek önceden hiç araştırma yapmıyorum ki varınca sürpriz olsun. O heyecanla 4 gün yolculuktan sonra Nepal'daki dağ başındaki çiftliğime ulaştım. Yorgunluktan yıkılmadan son birkaç günü yazayım
Ufak bir kımıldayışı bile insanda hayranlık uyandıran bazı canlılar vardır: Kumda süzülen bir yılan, sazlıkta sürünen bir kaplan, havada asılı kalan bir hummingbird, havada biraz daha asılı kalan bir Michael Jordan, moonwalk yapan bir Michael Jackson...ama en zarifi, denizde bir hayalet gibi danseden Manta Ray balığı.
Bir Dali tablosundan daha sürreal hale gelen Türkiye'den çıkıp biraz nefes almak üzerine...
"Belki de sabahları bir saat yürümek ve beşinci senfoni’yi dinlemek için gelmişizdir Dünya'ya"
6 ay eşek gibi çalışıp, 6 ay gezmenin de riskli yanları var elbet ama "50 hafta Mecidiyeköy + 2 hafta Kemer" formülünden daha mantıksız değil
Ben günlerdir yaptığım gibi bisiklete atlayıp eve dönerken, o Keleti Tren İstasyonu'nda sahiplendiği köşesine yollanıyor. Dönüş yolunda, Avusturya'ya bakkala ekmek almaya gider gibi gidebileceğimi düşünüyorum, o ise pasaportu, parası ve bileti olmasına rağmen gidememesini milyonuncu kez düşünüyor. O gün daha bilmiyoruz tabii, beklediği trene hiç binemeyeceğini ama eninde sonunda kalanın ben, gidenin o olacağını.
Her mücadele şiddet içerdiği anda otomatikman meşruiyetini kaybetmez. Bu koşullandırmanın bizzat statükocu iktidarlar tarafından yaratıldığını görmek lazım