Gelir Adaletsizliği 1: Tek Grafik Üzerinden En Büyük Sorunumuz

Gelir Adaletsizliği 1: Tek Grafik Üzerinden En Büyük Sorunumuz

Gelişmiş ülkeler için konuşuyorum, yoksa sussuzluk, AIDS, Takvim Gazetesi gibi felaketlerle boğuşan ülkeler çok. Uzun vadedeki varoluşsal tehlikeler de başka (küresel ısınma, nüfus patlaması, süper yapay zeka, Yeni Takvim Gazetesi). Ama yakın geleceğin en büyük sorununu, Thomas Piketty ve dadaşları özetlemişler: Zenginlerin herkesten hızlı zenginleşmesi. Ama hepimizin bildiği bir gerçek, hepimizin sandığından daha korkunç boyutlarda. 

ABD hakkındaki bir grafiğin neden herkesin sorunu olduğunu yarın anlatacağım, ilkin şuraya sığdırılmış bilgileri bir açalım (interaktif grafik meraklısı varsa, NYTimes haberini de okusun):

piketty2.png

 

1) Önce kırmızı çizgiye bakın. 2014 yazıyor ama aslında 1980-2014 arası, ortalama senelik gelir artışını gösteriyor. Çizginin değişik noktaları, yıllara göre değil de farklı gelir gruplarına göre ayrılmış. Örneğin en sağdakiler, en zengin kesimin senelik gelir artışı.
 

2) Sokaktan 100,000 kişi topladınız, gelirlerine göre sıraya dizdiniz. Kimse de "lan noluyor" demedi, sıraya girdi. En fakir 5 bin kişiyi bir adım öne çıkarttınız. 1980'den beri bunların kazancında zerre değişiklik yok. Kazanç derken sadece maaştan bahsetmiyorum. Bu grafiğin altında yatan koca çalışmanın güzelliği burada: Enflasyonu, zamları, makarna kömür yardımlarını, eğitim kredilerini, vergi muafiyetlerini, vs hepsini hesaba katmışlar.
 

3) Bir sonraki 5 binlik grubun da pek bir farkı yok, ondan sonrakilerin de. Hatta Milliyetçi Hareket Partisi'nin 40. yaş günü şerefine, en iyi kazanan 40 bininci kişiye bakıyoruz (nüfusun %60'ından daha iyi durumu), onun geliri de sadece %1 artmış her sene.
 

4) Diyebilirsiniz ki senelik %1 fena değil. 34 sene boyunca, %40'lık reel artış demek (bileşik faiz bile hesapladım sizin için, hizmette sınır yok). Ama bu herhangi bir 34 senelik dönem değildi: Sanayide robotik devrimi olmuş, finans dünyası küreselleşmiş, ticarette internet devrimi olmuş...ABD hepsinin merkezinde. Aynı sürede toplam üretkenlik, yani saat başına üretilen mal ve hizmet değeri, %137 artmış. Çalışılan toplam saat de azalmıyor, hatta daha fazla. Yani pasta 2.5 kat büyüyor, ama tüm devlet yardımlarına rağmen, fakirlerin dilimi aynı, orta-üst kesimin dilimleri de 1.5 kat bile artmamış. 
 

5) Aslında durum bundan da kötü, çünkü temel birçok ihtiyacın masrafı epey arttı. Yani "enflasyonun etkisini düştük" dedik ama herşeyin enflasyonu aynı değil ki. Dışarda yemek yeme veya elektronik eşya alım gücünümüz epey artmışken, yüksek eğitim, veya basit sağlık hizmeti, veya gayrımenkul alım gücümüz o oranda artmıyor. Tek grafik sözü verdiğimden çok detayına girmeyeyim ama, o en tepedeki 40,000. kişinin babası, sadece kendi maaşıyla 4 kişilik bir aileye ev alıp, çocuklarını üniversiteye yollayabiliyordu. Oğlu bunu yapamıyor. Karısıyla beraber çalışşalar dahi yapamıyorlar.
 

6) Gelelim grafiğin en sağındaki çoşkulu kısma. En çok kazanan %1'in çok farkı yokmuş gibi geliyor ama 34 senede pasta dilimleri 2 kat büyümüş. Hele o %1'in %1'i, yani sıraya dizdiklerimiz arasındaki en zengin 10 kişinin dilimleri? 4 kat büyümüş. En zengininki ise (%0.001) 7.5 kat. Bu adamlar zaten 34 sene önce de alemin kralıydılar, şimdi alım güçleri 4 kat daha, 7.5 kat daha artıyor.
 

7) Özetle: Yeni zenginlik, fakirlerin hayatını kolaylaştırmadı, orta ve orta üst sınıfı anca kurtardı, daha ziyade tepedeki %10'a, ama özellikle %1'e, ama daha daha daha özellikle %1'in %1'ine yaradı. Peki doğanın kanunu mu bu, hep mi böyleydi?
 

8) Hep böyle değildi. Gri çizgi, aynı verileri, bir önceki 34 senelik dönem için gösteriyor (1946-1980 arası). Aradaki fark inanılmaz. O dönemdeki gelir artışı en çok fakirlere yaramış, en az da zenginlere. O zamanki eğimli çizgiden, şimdiki geometrik artış eğrisine olan değişiminin animasyonu, başta linklediğim NYTimes makalesinde var (1946'dan başlayan tam 34 tane 34 senelik dönemi ardı ardına çizmişler). Bu değişim niye olmuş?
 

9) Kasıtlı vergi politikaları yüzünden. Otomasyon gibi başka birçok neden de var ama en azından Piketty'e göre asıl fark bu vergi işi. Yani zengin-fakir ayrımını kanıksamış olsak bile, zenginlerin daha da hızlı biçimde zenginleşmelerinin kaçınılmaz bir yanı yok, yeni politikaların sonucu bu. Eskiden en tepedeki vergi dilimi %91'likti. O yüzden bir CEO'nun, yönetim kurulundaki kankalarını kafalayıp, maaşını arttırmasının manası yoktu. Şimdi %40 bile değil bu vergi oranı. Yatırım gelirlerinin vergisi zaten daha da düşük, ki bu da zenginlere yarar, fakirin hisse senedi yok sonuçta. O yüzden koskoca Warren Buffett'ın efektif vergi oranı, sekreterininkinden düşük. Adamın kendisi bile buna isyan etmişti.
 

10) Son olarak, Piketty'e göre bu iş daha da kötüye gidecek. Şimdi Trump'ın geçirmeye çalıştığı vergi reformunda ve bir türlü geçiremediği sağlık reformunda, en büyük kazananlar yine en zenginler. Ama Trump'tan filan bağımsız olarak, uzun vadede, zenginlerin yatırımlardan aldıkları dönüş (capital returns), genel ekonomik büyümeden (GDP growth) hızlı olacak ve aradaki fark gittikçe açılacak (open). Bu tahminde, yapay zeka devriminin işsiz bırakacağı beyaz yakalıların etkisi epey rol oynuyor.

***

İkinci bölümde, ABD ile ilgili bu verilerin bizi nasıl etkileyeceğini anlatıyorum.


Bonus 1

Bonus 2

Piketty'nin Capital kitabının dört paragraflık özetini hazırlamış The Economist.

 

Gelir Adaletsizliği 2: Dört Yeni Grafik

Gelir Adaletsizliği 2: Dört Yeni Grafik

Aristo #3: Ahlak, Mutluluk, Üzüntü ve Muz Kabuğu

Aristo #3: Ahlak, Mutluluk, Üzüntü ve Muz Kabuğu